Akçaabat Belediyesi 17 Şubat Akçaabat’ın Kurtuluş Günü münasebetiyle KTÜ Öğretim Görevlisi Veysel Usta’nın konuşmacı olarak katıldığı “Doğu Karadeniz’de Rus İşgali ve Muhacirlik” konulu konferans düzenledi.
Kültür park Erol Günaydın Sanat Merkezinde gerçekleştirilen konferansa, Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen, Belediye Başkan yardımcısı Osman Parlayan, İlçe Jandarma Komutanı Vekili Beşir Açar, İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Hacıhasanoğlu, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürleri, Toplum Sağlığı Müdürü Alper Kalkışım, İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Engin Uzun, Akçaabat Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yaşar Sivrikaya, Ziraat Odası Başkanı Mustafa Hikmet Eyüpoğlu ile okul idarecileri, müdürler ve öğretmenler katıldı.
KTÜ Öğretim Görevlisi Veysel Usta sunumunda 16 Nisan 1916’da Trabzon vilayetinin fiili olarak Rus işgaline uğradığını ve işgal sırasında bölgeden 1 milyona yakın Müslüman Türk’ün Kocaeli, Adapazarı gibi batı illerine göç etmek zorunda kaldığını söyledi. Göç edenlerden önemli bir kısmının yollarda hayatını kaybettiğini belirten Usta, bölgedeki gayrimüslim Rumlar’ın işgalci Rus kuvvetlerini sevinç gösterileriyle karşıladığını ifade ederek, “Bundan tam yüzyıl önce bu tarihlerde, Rize ve Trabzon’da Rus işgalinin başladığı günlerdi. Size aktaracağım bu bilgilerle bir ülkeye yönelik nefret söylemi dile getirmeyeceğim. 1916’da bu coğrafyada yaşanan Rus işgali bir vakıadır. Bu üç yıllık süre içinde Rus işgalinin Osmanlı coğrafyasına verdiği zararın yanında daha sonra Rusya ve Türk dünyası üzerinden gelen silah ve cephane yardımlarının gerçekliğini de biz tarihçiler ortaya koymak zorundayız. Birinci Dünya savaşında Osmanlı iki ana cephe açmıştı. Biri Kafkas cephesi diğeri de kanal cephesi idi. Deniz harekatı başlangıçta Rize’nin Fındıklı ilçesinden başlayacak. Rize’ye 15 bin kadar asker çıkaran Ruslar sonra batıya, Trabzon’a yöneldi. Trabzon’da 16 Nisan 1916 tarihinde Şana’ya çıkarma yapan kalabalık Rus donanması, Trabzon kıyı şeridini top atışına tuttu. Batum Limanı’ndan cephane ve lojistik yardım alarak Trabzon’a çıkarma yaptılar. Trabzon Valisi Cemal Azmi Bey çok stratejik karar alarak vilayet merkezini Ordu’ya taşıma kararı almıştır. Ordu’da o zaman Rize gibi Trabzon’a bağlı sancaktır” diye konuştu.
Usta, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu durumu fırsat bilen gayrimüslimler ve onların ruhani lideri olan Metropolit Hrisantos ve o dönemde Trabzon’da yer alan dönemin Amerikan Konsolosu Hiezer’in de içinde bulunduğu bir heyet Şana-Yomra yöresindeki Rus askeri birliğine gidecek ve onlara Trabzon’daki Türk yönetiminin kenti terk ettiğini, bundan dolayı herhangi bir mukavemetle karşılaşmayacaklarını belirterek bir nevi onları Trabzon’a davet etmiştir. Nitekim 18 Nisan 1916 tarihinde Trabzon fiilen Rus işgaline uğrayacaktır. Arafil Boyu’ndan Trabzon’a giriş yapan Rus askerleri Rumların sevgi gösterileriyle karşılanmıştır. Böylece Trabzon halkı Rus işgali altında yaşamak istemediğinden batıya doğru göç etmeye başlamıştır. Daha sonra, Arsin, Araklı, Of Rus işgaline uğramıştır. Bu işgal 1918’in başına kadar devam etmiştir. İşgale uğrayan bölgelerin erkek nüfusları da cephelerde askerle yan yana savaşmıştır. Burada önemli bir noktada askerler mevzilerde birer birer şehit olunca, onların yerini kadınlarımız almıştır. Çok sayıda kadın şehidimizin olduğu kayıtlara geçmiştir. Rus kaynakları Müslüman halkın göç etmesinden sonra Trabzon merkezinde 50 tane müslümanın kaldığından bahseder. Yani bu coğrafyada Osmanlı kayıtlarına göre yaşayan Türkler’in yüzde 90’ı muhacir olmuştur. Yaklaşık 1 milyon Müslüman bölgeden göç ederek batı illerine yerleşmiştir. Bunların büyük bir kısmı da göç yollarında açlık ve sefaletten yaşamını yitirmiştir.Bu öylesine büyük bir travmadır ki atalarımız bu muhacirliği takvime dönüştürerek önemli tarihleri muhacirlikten önce ve sonra diye ifade etmeye başlamışlardır.”
Konuşmasının son bölümünde Ruslar’ın işgali sonlandırırken aralarında önemli sayıda İslam eserinin bulunduğu kitap, devlet belgeleri, mozaik ve çinilerinin yer aldığı birçok tarihi eseri beraberlerinde Rusya’ya götürdüğünü ifade eden Usta, “Osmanlı’nın son elli yılında Trabzon ve çevresindeki Rumlar’ın çocuklarını Yunanistan’a eğitime gönderdiğini görüyoruz. Bunlar milliyetçilik duygularıyla orada yetiştirildikten sonra Trabzon’a gelerek burada bağımsız bir Pontus devleti kurmak amacıyla çalışmalar yürütmüşlerdir. Yani, 500 yıl Türklerle bir arada yaşayan Rumlar işgalle birlikte Ruslarla birlikte hareket ederek işgale büyük destek vermişlerdir. Ruslar işgali 1918’de sonlandırırken bölgeden çok sayıda tarihi eseri, sanat yapısını, el yazması kitapları, değerli eşyaları, camilerden çini ve mozaikleri de sökerek beraberlerinde Rusya’ya götürmüşlerdir. İşgalden ortaya çıkan diğer bir sonuçta bölgeden göç eden Müslüman halkın büyük bir kısmının göç ettiği Kocaeli, Adapazarı ve diğer batı illerinden tekrar geriye dönmeyerek o bölgelerde yerleşmiş olmasıdır. Bizim bu gerçeklerden ders alarak genç nesillerimize bir nefret söylemi oluşturmadan bu tarihi gerçekliği anlatmamız gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
Konferanstan sonra Başkan Türkmen, Öğretim Görevlisi Veysel Usta’ya verdiği konferans için teşekkür ederek plaket takdim etti.