Orada yüzlerce Atatürk gördüm, göğüsler gururla dik, yüzlerdeki sevinç özgürlüğe kanat açmış gibi kıpır kıpır…
Birden, Sakarya, Dumlupınar olup aktı İzmir’e doğru, kararlı…
Birden, Çanakkale , Seddülbahir, Çonkbayırı gürledi şarapnelleriyle…
Kınalı kuzular geçti önümden, kınalı kuzular Mustafa Kemal’in aydınlığıyla…
Denizler mavisi -gökler mavisinde Cumhuriyet çocukları, cıvıl cıvıl…
“Biz Mustafa Kemaliz!” dercesine kızlı erkekli yürüdüler…
Bir vatanın zümrüt parçası gibi ışıl ışıldılar…
Ellerinde Kırmızı Beyaz bayarağımız, göğüslerinde yarının ışığı Atatürk ile…
O yüreklerin sahipliğini duydum, bir türkü gibi “Arda boylarından aştım da geldim”…
Bugün çocukluğuma yürüdüm Akçaabat’ta… İlkindeki gibi heyecan yüklü yüreğimle ilk heyecanı yaşadığım topraklarda bir 10 Kasım izledim,gururla…
İçimizdeki sesi duydum , ortak nefesimizi hissettim, titredim, gözüm doldu… Bir çocuk gibi sevinçten ağlamak istedim…
Bir köşeye çekilip iç getire getire hıçkırmak, sevincimi yüreğimdeki sevinçle sarılarak yaşamak…
Hele mini mini bir yürek vardı Atatürk şiiri okuyan, bir ana okulu çocuğu ama ellerinde, bakışlarında ve şiirdeki vurgularında Türk Milleti olmanın ilkini yaşadım…
Atatürk’ün sevdiği şarkıları okurken o küçük yüreklere bütün salonun eşlik ettiğine tanık oldum., ne güzel!
Bütün yüzlerde bir sevgi, bir tebessüm, bir birliktelik…
Galiba özlemiştik epeydir bu güzellikleri… Biz olmanın ortak paydalarında buluştuk bu daha güzel…
İki gencin zeybek oyununu seyrederken Yörük Türkmenlerinin yolculuğuna uzandım…
Zor şartların kararlı adımlarla nasıl aşıldığını düşündüm… Dağların zirvelerinden koparılan yaşamı düşündüm…
Ben bugün bir kez daha Mustafa Kemal’i sevdim…
Ben bugün bir kez daha Atatürk’ü özledim..
Ben bugün gençliğin ışığına tanık oldum…
Ben bugün 10 Kasım Mustafa Kemal Atatürk’ün yeniden nefesini hissettim
yüreğimizdeki sestir o, geleceğimizdeki ışık… yaşıyor ve geleceğe ışıyor masmavi gözleriyle..