Dün antibiyotik zehirlenmesinden ötürü ölümle burun buruna geldim. Üstelik inanılmaz bir sükûnet vardı üzerimde. Bilinç kaybına yakın bir durumdu belki de. Aynada gördüğüm yüzüm ‘yabancı’ydı. Aman Tanrım, Kayıp Balık Nemo gibi bir surat! Bir an, Albert Camus’u düşündüm. ‘Beckett’ ile ortak özellikleri vardır diye de düşündüm. (Yazar Samuel Beckett’ı çok sevdiğim için Rahmetli Babama hitap şekillerimden biri oldu.) Sonra Kafka ile yüzleştim. “Dönüşüm”ün Gregor Samsa’sı nasıl gelmez aklıma? Geldi, tabii ki.
” Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu. ” Ben eserin bu muhteşem giriş cümlesini de çok seviyordum, o an da aklıma geleceği tutmuş, “babamın vefat haberi” gibi. ( Hüznün buğusu gözlerine sinmişti.) Bigi, sakindi. Aynadaki yüzleşmemden ve Gregor ile uzlaşma noktasına neredeyse gelmiş olmamdan sonraki olaylar silsilesini anlatacağımı ‘beklemiyorsunuzdur’, umarım. ( Gamzesini belirginleştiren , dudağını yana kıvıran o yarı şımarık gülümseme ile kalemi bırakmak istedi. Belki de ‘hiç’ tutmuyordu. Ama yazma dürtüsü peşini bırakmadı.)
Bu sabah da amatör bir fotoğrafçı olarak uyandım. “Hayat ne garip! ” klişesi yapıştı üstüme. Eyvah! Doğaçlama mı yazıyordum yine, kahretmesin!
Yumurtam tabakta sıcacıktı. Sıcaklığı tepsiyi de ısıtmıştı. Demli ve şekersiz çay yudumlanmayı beklerken, buz gibi olmaya mahkûm edilmişti. Normal dozda açlık hissini bastırmıştı çünkü yüksek dozda ‘yazma isteği’. Akışta kalma düşüncesinin inadı itmişti belki de onu. Bigi, bütün nedenleri toplamadan şarjda olan telefonuna yaklaştı.
(Yüzleşmeden sonra kahvaltı sofrasına döndü.) “Çayım soğudu. Yumurtam soyut bir çalışma. Dişim de ağrıyor. Üstelik randevum da beş gün sonra. ” dedi, içinden. Anın rehberliğine teşekkür ederek, tekrar nefes alıyor oluşunu kutladı, ‘kendi çapında’.
Sen, okuyucu, an’ı hisset, an’da kal ya da onu yaşa. Çünkü nefes alıyorsun ve hâlâ hayattasın.Tercih senin!
Not: Ölümü düşünmek soğuk. Geçen senenin Ocak ayı kadar soğuk değildi elbette! 19 Ocak’ta kaybettiğim babamın anısına bu gazeteye bir yazı yazılmıştı sevdiğim bir abim tarafından. Beni BABAMA götüren bu yazıyı da özellikle ‘burada’ siz, değerli okuyucuyla paylaşmak istedim.
Dipnot: Bu aynı zamanda bir uyarı yazısı olsun. Antibiyotik kullanımına lütfen dikkat edin. Doktorunuz yazsa bile olası yan etkilerini ve alerjik durumunuz olup olmadığını test ettirin. Aldığınız her nefes çok değerli. Tadını çıkarın. Esen kalın.