YAYLA GÖÇÜ BAŞLADI
Trabzon’un Akçaabat ilçesinde bir festival daha geleneksel hale getirildi. İlki 2018 yılında düzenlenen Akpınar Büyükoba Göç Festivali Akpınar Mahallesi Kültür, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nin organizesinde bu yıl da yapıldı.
Asırlardan beri devam eden yayla göçleri konusunda farkındalık yaratmanın yanı sıra otantik etkinlikle Akçaabat’ın turizmine katkı sağlamak ve geleneği gelecek kuşaklara taşımak amacıyla organize edilen 2. Akpınar Büyükoba Göç Festivali 23 Haziran 2019 Pazar günü gerçekleştirilecek.
Sembolik olarak Akpınar Mahallesi’nden çıkan yaylacıların 20 kilometrelik yürüyüş sonucunda ulaştıkları Büyükoba Yaylası Sela Mevkii’nde gerçekleştirilecek etkinlik saat 11.00’de başladı.
Geleneksel kıyafetleri içerisindeki yaylacıların uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından ulaşacakları SelaMevkii’nde davul, zurna ve kemençe eşliğinde karşılanacakları etkinlikte yöresel halkoyunları ekiplerinin yanı sıra Horon Ekibi de bir gösteri sundu.
Günün ilerleyen saatlerine kadar devam edecek Akpınar Büyükoba Göç Festtivali’nde yöresel sanatçılar Serdar Bıyıklı, Yakup Atalay, Onay Şahin, BahattinBıyıklı, Murat Bıyıklı, Ümit Bayraktar, Şenol Bıyıklı, Şaban Bıyıklı, Yusuf Piyaleoğlu, Samet Piyaleoğlu, Fikri Değermenci, Neşat Bayraktar, AbdurrahmanDeğermenci, Mert Sirkeci, Mehmet Akyüz ve Nizam Öztürk de yaşanan coşkuya sesleri ve müzikleriyle eşlik etti.
Festivale Akçaabat Kaymakamı Dr. Soner Şenel ve eşi Hatice Şenel, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim ve Başkan Yardımcıları Serkan Özdemir ve Ali Güngör, AK Parti İlçe Başkanı Ahmet Hüseyin Altıntepe, Akçaabat Muhtarlar Derneği Başkanı Ömer Hotaman, eski Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen başta olmak üzere çok sayıda protokol mensubu ve vatandaşlar katıldı.
Akpınar Mahallesi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ali Bıyıklı, yaylaların yüzyıllardır kuzeyin evlatlarının yuvası olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Yaylalar, Karadeniz’in nice çınarlarının baba ocağı olmuştur. Artık hikâyelerde yaşayan yaylacılık gelenekleri kaybolmaya yüz tutmuş. Yaylaların yıllara meydan okuyan bekçileri olan has yaylacının sayısı gittikçe azalır olmuştur. Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş yayla kültürümüzü ve yayla göçümüzü gelecek nesillere hikâye olarak anlatmak istemedik. Onlara bunu canlı olarak yaşatmak için bu festivali düzenledik. Bugün yağmur da olmasına rağmen güzel bir katılım oldu. Tüm komşu köyler de bize destek oldular, çok güzel bir organizasyon oldu. Yağmur bile bizi dağıtamadı. Bu festivali geleneksel hale getirip önümüzdeki yılda gelecek nesillere bu geleneği aktarmaya devam edeceğiz. Yaylalarımızı tüm dünyaya tanıtmak istiyoruz.”
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde asırlardır yaşatılan yaylacılık geleneğinde, vatandaşlar köylerden küçük ve büyükbaşları ile birlikte yaylalara göç ediyor. Süsledikleri hayvanlarıyla kilometrelerce yürüyerek yaylalara göç edenler, yılın 4 ya da 5 ayını buralarda geçiriyor. Özellikle hayvanlarını otlatmak amacıyla yaylalara çıkan köylüler, buralarda kaldıkları süre içerisinde hem kış aylarında tüketecekleri süt ürünlerini elde ediyor hem de hayvanları için ot biçiyor. Yaylada, ineklerin sütünden tereyağı ve peynir çeşitleri elde eden vatandaşların kimi ürününü satarak, evinin geçimine katkı sağlarken kimi de ailesinin kışlık yiyeceğini hazırlıyor.